Alfred Sisley, empresyonizm akımının önde gelen isimlerinden biri olarak özellikle doğa manzaraları ve açık hava resimleriyle tanınan Fransız ressamdır. Kariyeri boyunca neredeyse tamamen peyzaj resmine odaklanan Sisley, nehir kenarları, köprüler, kırsal yollar ve kasaba görünümlerini mevsimsel değişimlerle birlikte ele almış; ışık, atmosfer ve renk geçişlerini yalın ama dengeli bir üslupla yansıtmıştır. Claude Monet ve Camille Pissarro ile yakın ilişkiler kuran sanatçı, empresyonist teknikleri benimsemesine rağmen daha sakin, düzenli ve ritmik kompozisyonlar üretmiştir. Özellikle kış manzaralarında karın yüzey üzerindeki etkisini, soğuk tonlarla uyumlu ışık kullanımıyla ele alan Sisley, doğanın sessizliğini ve sürekliliğini merkeze alan yaklaşımıyla empresyonist peyzaj geleneğinde kendine özgü bir konum edinmiştir.
Alfred Sisley, 1839 yılında Paris’te İngiliz bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş, yaşamının büyük bölümünü Fransa’da geçirmiş önemli bir empresyonist ressamdır. Gençlik yıllarında ailesinin maddi desteği sayesinde sanatla ilgilenme fırsatı bulan Sisley, 1870’li yıllarda ailesinin iflas etmesiyle ciddi ekonomik zorluklar yaşamış, buna rağmen sanat üretimini sürdürmüştür. Hayatı boyunca büyük bir ticari başarı elde edemeyen sanatçı, özellikle kırsal Fransa manzaralarını konu alan eserleriyle tanınmış; ölümünden sonra empresyonist peyzaj resminin en saf ve tutarlı temsilcilerinden biri olarak sanat tarihindeki yerini almıştır.
Alfred Sisley, sanat eğitimine Londra’da başlamış, ardından Paris’e dönerek Charles Gleyre’in atölyesinde akademik resim eğitimi almıştır. Bu atölye, Claude Monet, Pierre-Auguste Renoir ve Frédéric Bazille gibi isimlerle bir araya gelmesini sağlamış ve Sisley’nin empresyonist çevreyle doğrudan temas kurmasında önemli rol oynamıştır. Akademik çizim disiplinini empresyonist gözlem anlayışıyla birleştiren sanatçı, özellikle açık hava (plein air) resim pratiğiyle doğrudan doğayı incelemeyi benimsemiş ve bu yaklaşımı kariyeri boyunca istikrarlı biçimde sürdürmüştür.
Alfred Sisley’nin sanatsal tarzı, empresyonizmin temel ilkeleri doğrultusunda şekillenmiş; ışık, atmosfer ve mevsimsel değişimlere duyarlı, sakin ve dengeli peyzaj kompozisyonlarıyla öne çıkmıştır. Nehir kenarları, köprüler, kırsal yollar ve kasaba manzaraları sanatçının en sık ele aldığı temalar arasında yer alırken, özellikle kış sahnelerinde karın yüzey üzerindeki etkisini yumuşak renk geçişleriyle aktarması dikkat çekicidir. Monet’ye kıyasla daha düzenli ve ritmik bir kompozisyon anlayışı benimseyen Sisley, doğayı dramatize etmekten ziyade onun sürekliliğini ve dinginliğini yansıtan yaklaşımıyla empresyonist peyzaj geleneğinde kendine özgü bir stil oluşturmuştur.